{ "title": "Ağaç Dalı", "image": "https://www.agac.gen.tr/images/agac-dali.jpg", "date": "19.01.2024 08:37:45", "author": "Harun DEMİR", "article": [ { "article": "Ağaç dalı, sadece fiziksel anlamda bir form değil, aynı zamanda soyut birçok duygu ve düşünceyi ifade edebilen bir simgedir. Bu özelliği kazanmasının en büyük nedeni ise ağaç dalının sahip olduğu görünüş özelliğidir. Örneklerle ifade etmek gerekirse; bir zeytin ağacının dalı herkes tarafından barışın simgesi olarak bilinmektedir. Burada ağaç dalı barışı simgeleyen bir araç haline gelerek soyut bir kavramı somutlaştırmaktadır. Bunun yanı sıra barış yapmak isteyenlerin bu yol üzerinden iletişim kurmalarına da ayrıca yardımcı olmaktadır. Ağaç dalı ayrıca yardımlaşma, yardım etme ya da destek olma ifadeleri için de bir somut kavram oluşturur. \"Tutunacak dal\" ifadesi buna en somut örnektir. Ağaç dalı reel özelliği nedeniyle tabii ortamda insanların tutunduğu, tutunarak belli başlı işlerini halletikleri (Ağaca tırmanmak için tutunmak, ip asarak salıncak kurmak ve eğlenmek gibi) bir yardımcı araçtır. Bu basit ama önemli ayrıntı deyimlere de yerleşerek hayal kırıklıklarını ağaç dalı üzerinden ifade etmeyi sağlamıştır.

Ağaç dalı geçmişten günümüze birçok metaforla dilimize yerleşerek ait olduğu somut yapıdan soyut bir dünyaya geçmiştir. Bu konuda söylenen deyim ve atasözleri de bunu açıkça göstermektedir. Örneğin; \"Gölgesinde oturulacak ağacın dalı kesilmez\": bu atasözünde ifade edilen ağaç dalı hem mecazi hem de gerçek anlamı ifade etmektedir. Gerçekten de insanlar gölgesinden yararlanmak istedikleri ağaçların dallarını kesmeyerek uzamasını sağlarlar ve kendilerine gölgelik oluştururlar. Burada reel bir faydalanma söz konusudur. Ancak mecazi yapı incelendiğinde buradaki ağaç dalı fayda görülen kişi, olay, nesne ya da durum olarak ifade edilebilir. Yani çift anlam taşıyan ağaç dalından fayda sağlama söz konusudur.

Tutunacak dalı olmak ya da olmamak, dal uzatmak, dal gibi görünmek gibi birçok deyim de bu anlamda ağaç dalının yüklendiği mecazi ve gerçek anlamları ifade etmektedir. Ağaç dalı birçok edebi esere de ilham olmuştur. Lirik şiirlerin ana teması olarak görülen bu ifade, aynı zamanda mecazlarla da karşımıza çıkmaktadır. \"Dallarını açıp kucaklamak dört bir yanı\" cümlesi bunu açık bir şekilde göstermektedir. Burada ağaç dalı doğayı kucaklayan bir kola benzetilmektedir. Narin dalları kırmamalı. Yine bu kısımda da ağaç dalı hem gerçek hem de mecaz olarak kendini göstermektedir. Dalların formu genel itibariyle ince olduğundan kırılması kolay narin parçalardır. Ağacın bu kısımlarının kırılıp tahrip edilmesi ağacın gelişimini de olumsuz etkilemektedir. Burada ifade edilen de gerçek anlam olarak anlaşılmaktadır. Ancak dala benzetilen kişileri düşündüğümüzde, bir kişinin hayatının bir parçası olan, tıpkı bir ağaç dalı gibi değerli ve önemli olan, aynı zamanda da narin olan bu parçaların kırılmaması gerekmektedir. Ağaç dalı ile ilgili birçok söz, birçok metafor üretilebilir. Bunlar geçmişten günümüze gelen ve dilimizin zenginliğini gösteren önemli ve küçük parçalar olarak bilinmelidir.
" } ] }