{ "title": "Ağaç Gövdesi", "image": "https://www.agac.gen.tr/images/agac-govdesi.jpg", "date": "21.01.2024 07:32:03", "author": "ismail veske", "article": [ { "article": "Ağaç Gövdesi, Toprağa düşen tohumdan ilk olarak fide oluşur. Fide bir yıl sonra fidan durumuna gelir. Hücrelerinin oluşmasıyla dal ve yapraklar, gövde ve kök olarak üç parçadandan oluşarak ağacın küçük hali olur. Her yıl ağacın dallarında ve köklerinde yeni sürgünler oluşurken, gövdede de bir tane yıllık oluşur. Bu halkalar, ağacın enine büyüyerek yaptığı odun tabakasıdır. Yağışı çok yıllarda, geniş bir kütle; kurak geçen yıllarda ise ince ve bodur bir kütleden meydana gelir. Bu kütlelerden ağacın yaşı kolaylıkla anlaşılabilir.

Gövdesinden enine kesilen bir ağaç incelenecek olursa, en dışta kabuk, sonra yıllık kütleleri meydana getiren hücre tabakaları ve en içte de öz kısım görülür.

Bir ağacın sahiden canlı olan biricik kısmı, kabuğun altında odunun yüzündeki ince bir hücre tabakasıdır. Buna katman doku tabakası (Kambiyum, soymuk) denir. Bu tabaka ağacı gelişimini ve olgunlaşmasını sağlayan tabakadır. Toy bir ağaca çivi çakıldığında veya ağaç bir dal uzadığında, çivinin ve dalın yerden yüksekliği hiç değişmez.

Bütün canlılar gibi ağacın da dokularının arasında devamlı bir su hattı olur. Bu su hattının sağlanabilmesi için ağacın devamlı ve yeterli miktarda suya ihtiyacı vardır. Yetişkin bir kayın ağacı, sıcak bir günde 250 litre, küçük bir ayçiçeği ise 1 litre su kullanır. Okaliptüs ağaçları ise günde ortalama 400 litre su kullandıklarından bataklıkları kurutmada fayda sağlar.

Bazı büyük ağaç türleri ise ihtiyaç duyduğu suyun 50 metre üzerinde bir yüksekliğe çıkmak zorundadır. Bu konuda önemli olan şey birinci kuvvet kılcallık olayıdır. Odun boruları demetlerinde 20 metreye kadar etkindir. İkinci kuvvet ise kök basıncıdır. Bu basınç ile ağaçta su 30 metre kadar yüksekliğe ulaşabilmektedir. Bir diğer önemli kuvvet ise de yapraklardan suyun buharlaşması (Terleme) ile oluşan emme kuvvetidir. Buna kohezyon gerilimi de denilebilir. Terlemenin (Transpirasyon) büyük bir kısmı gözeneklerle, az bir kısmı ise diğer yüzeylerle oluşur. Kohezyon kuvveti su moleküllerini birbirine bağlanmasın sağlar. Bu gerilim, suyun kopmayan bir sütun olarak yükselmesini sağlar. 100 metreye kadar etkindir. Sekoya gibi yüksekliği 100 metre olan dev ağaçlarda su tepelere kadar kohezyon kuvvetiyle gider.

Bir ağaç kendi besinini toprak ve havadan sağladığı güneş ışığı sayesinde üretir. Bu, hiçbir canlı hayvan vücudunun beceremediği son derece karmaşık bir durumdur. Yapraklardaki klorofil denilen yeşil madde sayesinde, havanın karbondioksitinden, güneş ışığı altında fotosentez denilen hadise sonucunda kendisi ve diğer canlılara fayda sağlayacak besinleri meydana getirir.

Her yaprak, kendini dış etkenlere karşı koruyacak şekilde çok etkili bir tabaka ile örtülüdür. Hava, yaprakların altındaki çok küçük deliklerden stoma girebilir. Suyun buharlaşmasıyla da bu deliklerden (Por) sağlanır. Yaprak ihtiyaç durumuna göre bu delikleri açar ya da kapatır. Ağaç kabuğu çok etkili bir su geçirmeyen zırhtır. Bir ağaç, başından köküne kadar, su buğusunun dışarı sızmasına karşı korunmuştur.

Ağaçlar günlük hayatta çeşitli şekillerde de yaygın olarak kullanılırlar. Kâğıt yapımından mobilya yapımına, meyvelerinin besin olarak kullanımından süs ağaçlarına varıncaya kadar, sayısız kullanım alanı mevcuttur. Ormanlar ise bir memleketin iklimini ve ekonomisini etkileyecek öneme sahiptirler.

Eski jeolojik devirlerde yaşamış, bugün nesli tükenmiş dev ağaçlara dünyanın bazı bölgelerinde nadiren rastlanabilmektedir.
" } ] }