{ "title": "At Kestanesi", "image": "https://www.agac.gen.tr/images/at-kestanesi-1611.jpg", "date": "20.01.2024 10:08:48", "author": "Selen Karadeniz", "article": [ { "article": "At kestanesi, oldukça eski zamanlardan itibaren geleneksel tıpta kullanılan bir bitkidir. Boyu 15-30 metreye kadar çıkabilen, iri gölgesi olan süs bitkisi olarak yetiştirilen bir ağaçtır. Sonbaharda toplanan meyveleri içeriğindeki aeskülin esansı sayesinde kan dolaşımına olumlu etkiler yapar. At kestanesi içeriğinde aeskülin, sabunlu bir madde, kalın yağ, albüminli maddeler, nişasta, tanen, şeker, saponin, adenozin, fitosterin, P, C, K, B1 vitaminleri, fermentler, cumarin gibi faydalı bileşenler bulunur.

At kestanesi kan damarlarını güçlendirici, büzücü etkisiyle, göğsü yumuşatan, salgıları düzenleyen, ağrılar için rahatlatıcı etki veren, üriner sistemin işlevini kolaylaştıran faydalar sağlar. Öğütülerek suyla karıştırılıp günde 3 defa içilirse ishal, varis ve basura iyi gelir. Ayrıca nefes darlığı çekenlere, nezle olanlara da iyi gelir. At kestanesi tohumları mafsal ağrılarına ve romatizmaya iyi gelir. Kabuğunu kaynatıp içmek hazımsızlık, yüksek ateş, soğuk algınlığı gibi rahatsızlıklara iyi gelir. Ancak bilinçsizce kullanılmaması gereken bir bitkidir.

At kestanesinin geleneksel tıpta kullanımı

At kestanesi geleneksel tıpta 1800'lü yıllarda varisli damarlar, sinir ağrısı, kan dolaşımı, basur gibi sorunlarda kullanılmaya başlanmıştır. Daha sonra yapılan bilimsel araştırmalarla at kestanesi tohumu ekstresinin kan dolaşımı sorunlarına iyi geldiği belirlenmiştir. Bitkinin sarı kantaron ve ginko gibi bitkilerden daha şifalı olduğu görülmüştür. Pek çok damar sorununda ve spor yaralanmalarında faydaları olduğu belirlenmiştir. Bacak şişmesi, varisli damarlar, bacak ağrısı, bacak krampları, ishal ve eklem ağrıları için kullanımı önerilen bitkiler arasında yer almaktadır.

At kestanesi türleri

At kestanesinin bilinen 13 türü bulunmaktadır. Bunların 9 tanesi Kuzey Amerika'da yetişmektedir. At kestanesi ağacı şemsiye biçiminde oldukça gösterişli boyu 15-30 metreye çıkabilen bir ağaçtır. Yaprakları karşılıklı dizilir ve ortadan yayılan 7 adet küçük yaprakçıktan oluşur. En uzunu ortada olandır ve çevresi dişlidir. Sonbaharda yapraklarını döken ağaçlar arasında at kestanesi ilk sırayı alır. Çiçekleri gösterişli olup piramit şeklinde kümelenir. Renkleri sarı beyaz ve kırmızı çizgili olur. Meyvesi ise golf topu kadar ve parlak tohumları kahverengi rengindedir.

At kestanesi yetiştiriciliği

Bu bitkinin anavatanı Ön Asya'dan başlayarak Himalayalar, Kafkaslar ve Balkanlara kadar uzanır. Avrupa'da at kestanesi yetiştiriciliği 1576 yılından sonra başlamıştır. Gölgesi geniş olduğundan oldukça sevilen bir ağaçtır. Bu nedenle caddelere çok dikilir. Bitkinin at kestanesi adını alması Türklerde bitkinin öğütülerek at beslenmesinde kullanılmasından kaynaklandığı da düşünülmektedir. Genellikle pek çok bölgede çiftlik hayvanlarının beslenmesinde at kestanesinden yararlanılır.

At kestanesi yetiştiriciliği daha çok çevreyi güzelleştirmek amacıyla tercih edilir. Çoğaltmak için aşılama ve tohum kullanılır. Tohumlardaki hareketsiz oğulcuklar filizlenmeden önce kışı görmelidir. Bu nedenle nemli toprak arasında konularak buzdolabında 4 ay bekletilir. Sonbaharda ise tohumların ekimi yapılır. Orta derecede nemli toprağı seven at kestanesinin tohumları ise alternatif tıp alanında tedavi amaçlı kullanılır. Özellikle Doğu Avrupa ve Polonya'da ticari amaçlı at kestanesi yetiştiriciliği yapılır.

Tedavi amaçlı at kestanesi kullanımı

At kestanesinin tedavi amaçlı kullanımı basur, kronik toplardamar yetmezliği ve varisli damarlarda olur. At kestanesinin kabuğu ve meyvesi kullanılarak hazırlanan merhem ayak burkması, basur ve ayak kasılmasında kullanılır. At kestanesi ekstresi ise kronik toplardamar yetmezliği ve varisli damarlarda kullanılır. Toplardamar yetmezliği daha çok ayakta kalındığında ya da oturunca kanın bacağın altında toplanmasıyla gelişir. Bunun verdiği rahatsızlıkla varisli damar, ağrı, ayak bileği sızısı, bacağın altında ağırlık ve kaşınma, gece krampları ortaya çıkabilir. At kestanesinin bu soruna iyi geldiği ve olumsuz belirtileri de önlediği yönündedir.

At kestanesinin bu faydalı etkileri içeriğindeki aescin bileşeninden kaynaklanır. Aescin kallojenleri bozan, sıvı sızdıran enzimleri durduran, iltihabı ve ağrıyı azaltan, damarların elastikiyetini arttıran bir etki yaratır. Yapılan klinik araştırmalarda at kestanesi ekstresinin plaseodan etkili olduğunu ve kompresyon çorabı kadar kronik toplardamar yetmezliğinde tedaviye etki ettiği belirlenmiştir. Hastalarda ayak bileği ve baldır ağrılarını azaltan, ayak kaşıntısı ve yorgunluğunu alan faydaları olur. Bu yüzden varisli damarlarda tedavi için kullanılmaktadır.
" } ] }