{ "title": "Kızılçam Ağacı", "image": "https://www.agac.gen.tr/images/kizilcam-agaci(2).jpg", "date": "21.01.2024 06:51:13", "author": "ayşe yeşilcan", "article": [ { "article": "Kızılçam ağacı, Batı Anadolu ve Akdeniz bölgesinde sıkça rastlanan bir ağaç türüdür. Akdeniz ikliminin hâkim olduğu mikroklima alanlarında ufak adacıklar şeklinde bulunur. Bu alanlar Erbaa çevresindeki Kelkit çayı ile Yeşilırmak'ın birleştiği nokta, Ayancık, Sinop, Boyabat, Amasya ve Zonguldak il ve ilçelerimizdir.

Yurdumuzda 1500 metreye kadar bile yetişebilmektedir. Ağaç boyu 25 metreye kadar ulaşabilmektedir. Ağacın çapı da 60 cm'ye kadar genişlemektedir. İlk dönemlerinde şekli piramite benzerken, zaman ilerleyip yaşlandıkça geniş tepeli bir hal almaktadır. Kabuk kısmı boz renktedir. Fakat yaşlanma evresine girince esmer ve kırmızımsı tonda kalın kabuk biçiminde görülmektedir.

Yeni oluşan sürgünleri kırmızı renge sahiptir. Kızılçam isminin temeli de buradan gelmektedir. Sıcaklığa yüksek miktarda ihtiyaç duymaktadır. Kış ayları ılıman geçen ve yaz ayları ise sıcak ve kurak bir biçimde geçen bölgelerde, toprak bakımından zayıf alanlarda, kayalık yerlerde, kireçli bir yapıya sahip alanlarda ve kumsal alanlarda yetişme imkânı bulduğu gibi uygun iklim şartları ve balçıklı yapıya sahip topraklarda verimli bir gövde yapısı oluşturur.

Derinlere doğru ilerleyen kazık kök yapısına sahiptir. Yetiştiği bölgeler açısından kar kırması ve kar devirmesi çok az görülür. En büyük sıkıntılarından bir tanesi çamkese böceğinin musallat olmasıdır. Sığ olan topraklarda kök saldıkları zaman fırtınadan etkilenebilmektedirler. Kış aylarında sıkça rastlanan don olaylarına karşı dayanıksızdırlar. Bitki örtüsü kızılçam ağaçlarının yanmasından dolayı çok fazla zarar görmez çünkü kızılçam ağacı kalın kabuk yapısına sahiptir. Bu kabuğun rahata işlenebilmesi sebebi ile mobilya sanayinde tercih edilmektedir.

Kızılçam ağacı bir ışık ağacıdır. Bu özelliği kök saldığı ortam oranın da artış göstermektedir. Fidanken az bir ışıkla idare edebilen bu ağaç türü zaman ilerledikçe ışığa daha fazla gereksinim duyar. Isıya olan ihtiyaçları yüksektir. Kuraklık sorununa karşı dirençli ve nem arzusu bakımından sıkıntı yaşatmayan bir ağaç türüdür. Kızılçam ağacının yayıldığı bölgenin yağış tipi, sene içerisindeki yağış dağılımının bir düzeni bulunmamaktadır. Akdeniz bölgesinin ilk akla gelen özel ağaç türlerindendir.

Neredeyse her toprak yapısına uyum sağlayabilmektedir. Kök kısmının toprağa ulaşabileceği küçük deliklerin olduğu kayalık yerlerde bile yetişebilmektedir. Yani toprak bakımından çok da zorlayan bir ağaç yapısı bulunmamaktadır.

Kök kısmının derinlerine doğru gitmesinde yaz aylarında yaşanan kuraklıkların da etkisi bulunmaktadır. Kök yapısının derinliğini şu şekilde ifade edebiliriz. 5-7 aylık olan fidanda 65 cm olacak biçimde kök ölçümü tespit edilmiştir. Zor şartlar altında bile dayanıklı kök yapısı sayesinde toprağı gereğince kavrar ve bu özelliği büyümesi ve yaygınlık göstermesi bakımından kolaylık sağlamaktadır.

Kozalaklarının yapısı çoğu kez alt kısımları şişkin bir yapıda ve uç kısma doğru incelen bir yapıdadır. Dikildikten 4-5 yıl sonra kozlak vermeye başlarlar. Yetiştiği bölgeye göre ve rakım bakımından farklılık göstermekle birlikte her sene ya da 2-3 sene de bir zengin tohum yıllarıdır. Tohumları genellikle her ay ve özel olarak da temmuz ayı ve Ekim aylarında dökülme eğilimi göstermektedir. Kozalakları bu ağaç üzerinde 3-4 sene kalabilmektedir. Özellikle kızılçam kozalakları zor ve geç açılmaktadır. Bu nedenden dolayı kozalakları toplayıp güneşe sererek, üstlerine birkaç defa su serperek harmanlamak, açılma olayını hızlandırmaktadır.

Orman ağaçları kategorisinde yer almaktadır. Bu sebeple yurdumuzdaki orman ağaçları arasındaki yoğunluğa göre 5,4 milyon ha. Gibi bir alan kapladığı için orman ağaçları arasında en yaygın olanı ve en fazla yer tutan ağaç türüdür. Yani ülkemizde ormanlık yerlerin %15'lik kısmı kızılçam ormanları ile çevrilidir. Yurdumuzda ağaçlandırma çalışmalarında en yaygın yeri kaplayan ağaç türüdür.

Kızılçam ağaçlarının yetiştirilmesi tohum vasıtası ile olmaktadır. Tohumlarının temini de genellikle tohum meşceresinden karşılanmaktadır.
" } ] }